İçeriğe geç

İçindekiler kısmına geç

Yehova İletişime Önem Verir

Yehova İletişime Önem Verir

“Lütfen dinle de Ben konuşayım” (EYÜP 42:4).

İLAHİLER: 113, 114

1-3. (a) Tanrı iletişim konusunda hangi yönlerden insandan üstündür? (b) Bu makalede neleri ele alacağız?

EZELDEN ebede kadar var olan Tanrı, hayatı ve mutluluğu paylaşacağı zekâ sahibi varlıklar yarattı (Mezm. 36:9; 1. Tim. 1:11). Yuhanna “Tanrı’nın yarattıklarının ilki” olan varlıktan “Söz” olarak bahseder (Vah. 3:14; Yuhn. 1:1). Yehova Tanrı bu ilk oğluyla düşüncelerini ve duygularını paylaştı (Yuhn. 1:14, 17; Kol. 1:15). Ayrıca Pavlus ‘meleklerin dillerinden’ söz eder; bu, insanların konuştuğu dillerden çok daha üstün bir iletişim şeklidir (1. Kor. 13:1).

2 Yehova gökteki ve yerdeki milyarlarca zekâ sahibi varlık hakkında her ayrıntıyı bilir. Aynı anda sayısız insan O’na farklı dillerde dua ediyor olabilir. Yehova bir yandan bu duaları dinlerken, diğer yandan da gökteki varlıklarla iletişim kurar ve onlara talimatlar verir. Bu gerçek O’nun düşüncelerinin, dilinin ve iletişim gücünün insanlarınkinden kat kat üstün olduğunu gösterir (İşaya 55:8, 9’u okuyun). Yehova’nın insanlarla iletişim kurduğunda onların Kendisini anlayabilmesi için düşüncelerini basit bir dille ifade ettiği açıktır.

3 Şimdi, sınırsız hikmete sahip Tanrımızın toplumuyla açık bir iletişim kurabilmek için tarih boyunca hangi adımları attığını ele alacağız. Ayrıca ihtiyaca ve koşullara göre iletişim yöntemlerinde nasıl değişiklikler yaptığını göreceğiz.

TANRI İNSANLARLA İLETİŞİM KURUYOR

4. (a) Tanrı Musa, Samuel ve Davut’la iletişim kurmak için hangi dili kullandı? (b) Kutsal Kitapta neler anlatılır?

4 Yehova Aden bahçesinde Âdem’le iletişim kurdu. Bunun için muhtemelen İbranicenin eski bir biçimini kullandı. Daha sonra düşüncelerini Musa, Samuel ve Davut gibi İbranice konuşan Kutsal Kitap yazarlarına bildirdi, onlar da bu düşünceleri kendi sözcükleri ve üsluplarıyla kaleme aldılar. Bu kişiler Tanrı’nın doğrudan söylediği sözlerin yanı sıra O’nun halkıyla arasındaki ilişkinin tarihini de yazdılar. Örneğin Kutsal Kitapta bu halkın hem Tanrı’ya olan imanı ve sevgisi hem de hataları ve sadakatsizlikleri anlatılır. Tüm bu bilgiler bugün bizim için çok değerlidir (Rom. 15:4).

5. Yehova halkıyla iletişim kurduğu dili İbraniceyle sınırladı mı? Açıklayın.

5 Koşullar değiştikçe Tanrı insanlarla İbranice dışındaki dillerde de iletişim kurdu. Babil sürgününden sonra, İsrailoğullarından bazılarının günlük yaşamda kullandığı dil Aramca olmuştu. Belki de bu nedenle Yehova Daniel ve Yeremya peygamberlere, ayrıca kâhin Ezra’ya Kutsal Yazılarda kaleme aldıkları kitapların bazı kısımlarını Aramca yazdırdı. *

6. İbranice Kutsal Yazılar neden Yunancaya tercüme edildi?

6 Daha sonra Büyük İskender eski dünyada çok sayıda yer fethetti ve Koine olarak bilinen ortak Yunanca uluslararası dil haline geldi. Birçok Yahudi bu dili konuşmaya başladı, bu da İbranice Kutsal Yazıların Yunancaya tercüme edilmesine yol açtı. 72 tercüman tarafından yapıldığı düşünülen bu tercüme Septuagint olarak adlandırıldı. Septuagint Kutsal Kitabın hem ilk tercümesiydi hem de en önemlilerinden biriydi. * Çeviride bu kadar çok tercümanın yer alması farklı çeviri üsluplarıyla sonuçlandı; bazı tercümanlar metni kelimesi kelimesine tercüme ederken diğerleri daha serbest bir tarz izledi. Yine de Septuagint hem Yunanca konuşan Yahudiler hem de daha sonra Hıristiyanlar tarafından Tanrı’nın Sözü olarak kabul edildi.

7. İsa öğrencilerine muhtemelen hangi dilde öğretim verdi?

7 İsa yeryüzüne geldiğinde muhtemelen Kutsal Kitabın İbranice olarak adlandırdığı dilde konuştu ve öğretim verdi (Yuhn. 19:20; 20:16; Elçi. 26:14). Anlaşılan birinci yüzyıl İbranicesi Aramcanın etkisi altındaydı; dolayısıyla İsa bazı Aramca ifadeler kullanmış olabilir. Bununla birlikte o, Musa’nın ve diğer peygamberlerin konuştuğu eski İbraniceyi de biliyordu; bu kişilerin kaleme aldığı kayıtlar her hafta havralarda okunurdu (Luka 4:17-19; 24:44, 45; Elçi. 15:21). Ayrıca İsrail topraklarında Yunanca ve Latince de konuşuluyordu. Kutsal Yazılar İsa’nın bu dilleri konuşup konuşmadığını söylemez.

8, 9. Kutsal Yazıların bazı kitapları neden Yunanca yazıldı? Bu bize Yehova hakkında ne öğretir?

8 İsa’nın ilk takipçileri İbranice konuşuyordu, fakat onun ölümünden sonra öğrencileri arasına başka diller konuşan kişiler de katıldı (Elçiler 6:1’i okuyun). Hıristiyanlık yayıldıkça Yunanca konuşan Hıristiyanların sayısı İbranice konuşanları aştı. Artık ortak dil Yunanca olduğundan, İsa’nın hayatını anlatan Matta, Markos, Luka ve Yuhanna İncilleri bu dilde yazılıp çoğaltıldı. * Aynı şey Pavlus’un mektupları ve Tanrı ilhamı diğer kitaplar için de geçerlidir.

9 Yunanca Kutsal Yazıları kaleme alan kişilerin İbranice Kutsal Yazılardan alıntı yaparken genellikle Septuagint’i kullanmış olmaları ilginçtir. Bu alıntılar bazen orijinal İbranice metinden biraz farklı olsa da şu anda Kutsal Yazıların bir kısmıdır. Böylece, kusurlu tercümanların ortaya çıkardığı iş, hiçbir kültürü ya da dili diğerinden üstün görmeyen Tanrı’nın yazdırdığı Kutsal Kitabın bir parçası olmuştur (Elçiler 10:34’ü okuyun).

10. Yehova’nın insanlarla iletişim kurma tarzından ne öğrenebiliriz?

10 Şu ana kadar, Yehova’nın insanlarla iletişim kurarken onların ihtiyaçlarını ve koşullarını hesaba kattığını gördük. O, Kendisi ve amaçları hakkında bilgi alabilmek için belli bir dil öğrenmemizi talep etmez (Zekeriya 8:23 ve Vahiy 7:9, 10’u okuyun). Yehova Kutsal Kitabı ilham etti, fakat ilham ettiği düşünceleri yazarların kendi sözleriyle kaleme almasına izin verdi.

TANRI SÖZÜNÜ KORUYOR

11. İnsanların farklı diller konuşması Tanrı’nın onlarla iletişim kurmasına neden engel olmadı?

11 İnsanların farklı diller konuşması ve çeviriden kaynaklanan küçük farklılıklar Tanrı’nın onlarla iletişim kurmasına engel oldu mu? Hayır. Örneğin İsa’nın orijinal dilde kullandığı sözcüklerin ancak birkaçını bilebiliriz (Mat. 27:46; Mar. 5:41; 7:34; 14:36). Fakat Yehova İsa’nın ilettiği mesajın Yunancaya ve zaman içinde başka dillere aktarılmasını sağladı. Daha sonra Kutsal Kitap elyazmaları Yahudiler ve Hıristiyanlar tarafından defalarca çoğaltıldı ve bu sayede Kutsal Yazılar korunabildi. Zaman içinde bu elyazmaları da birçok dile tercüme edildi. MS dördüncü/beşinci yüzyılda yaşamış bir yazar, o dönemde İsa’nın öğretilerinin Suriyeliler, Mısırlılar, Hintliler, Persler ve Habeşistanlılar gibi sayısız halkın diline tercüme edilmiş olduğunu söyledi.

12. Kutsal Kitap nasıl bir saldırıya uğradı?

12 Tarih boyunca hem Tanrı’nın Sözü hem de onu tercüme edenler ve dağıtanlar sayısız saldırıya uğradı. Örneğin MS 303’te Roma İmparatoru Diocletianus Kutsal Yazıların tüm kopyalarının yok edilmesini emretti. Bundan yaklaşık 1.200 yıl sonra William Tyndale Kutsal Kitabı İbranice ve Yunancadan İngilizceye tercüme etmeye başladı. Eğitimli bir adama şöyle dedi: “Eğer Tanrı yaşamama izin verirse, çok zaman geçmeden, saban süren bir çocuğun bile Kutsal Kitabı sizden daha iyi bilmesini sağlayacağım.” Tyndale, Kutsal Kitabı tercüme edebilmek ve tercümesini basabilmek için İngiltere’den Avrupa’ya kaçmak zorunda kaldı. Din adamlarının bulabildikleri tüm Kutsal Kitapları halkın önünde yakma çabalarına rağmen, Tyndale’ın tercümesi büyük çapta dağıtıldı. Daha sonra ihanete uğrayan Tyndale boğularak öldürüldü ve cesedi direk üzerinde yakıldı, fakat yaptığı Kutsal Kitap tercümesi varlığını sürdürdü. Kutsal Kitabın geniş çapta dağıtılan King James çevirisi hazırlanırken sık sık bu tercümeye başvuruldu (2. Timoteos 2:9’u okuyun).

13. Eski elyazmalarının incelenmesi neyi göstermiştir?

13 Kutsal Kitabın elimize ulaşan bazı eski kopyalarında küçük hataların ve farklılıkların olduğu doğrudur. Fakat Kutsal Kitap bilginleri binlerce fragmanı, elyazmasını ve eski dönemlere ait tercümeyi karşılaştırdı ve titizlikle inceledi; bunun sonucunda Kutsal Kitabın çok büyük kısmının doğruluğu kanıtlandı. Sadece birkaç ayetin anlamının bir ölçüde belirsiz olması Kutsal Kitabın genel mesajını etkilemez. Eski elyazmaları üzerinde yapılan böyle araştırmalar, Kutsal Kitabı samimiyetle inceleyen kişileri Yehova’nın sözlerinin O’nun ilham ettiği şekliyle korunduğuna ikna eder (İşa. 40:8). *

14. Kutsal Kitabın mesajını öğrenmek neden zor değildir?

14 Yehova, düşmanların şiddetli saldırılarına rağmen Sözünün insanlık tarihindeki en geniş çapta tercüme edilmiş kitap olmasını sağladı. Kutsal Kitap birçok insanın Tanrı’ya pek iman etmediği bir dönemde bile en çok satan kitap olmaya devam ediyor ve tümüyle ya da kısmen 2.800’ü aşkın dilde mevcuttur. Başka hiçbir kitap, dağıtım alanı ve erişilebilirlik açısından Kutsal Kitapla boy ölçüşemez. Kabul etmek gerekir ki, bazı Kutsal Kitap tercümeleri diğerleri kadar net ya da güvenilir değildir. Ancak Kutsal Kitabın kurtuluş ümidi veren ana mesajını hemen hemen tüm tercümelerden öğrenmek mümkündür.

YENİ BİR ÇEVİRİYE İHTİYAÇ DUYULUYOR

15. (a) Günümüzdeki dil engelleri nasıl aşılıyor? (b) Ruhi gıda için kaynak dil neden İngilizcedir?

15 Geçtiğimiz yüzyılın başlarında Kutsal Kitabı gayretle inceleyen küçük bir grup “sadık ve sağgörülü hizmetkâr” olarak tayin edildiğinde, onların ‘evin hizmetkârlarıyla’ iletişim kurduğu başlıca dil İngilizceydi (Mat. 24:45). Bu “hizmetkâr” ruhi gıdaya gittikçe daha çok dilde ulaşılabilmesi için büyük çaba harcıyor; şu anda ruhi gıdanın mevcut olduğu dil sayısı 700’ü aşmıştır. Birinci yüzyıldaki Koine Yunancası gibi İngilizce de dünyanın birçok yerinde ticaret ve eğitim dili olduğundan tercüme için kaynak dil olarak kullanılmaktadır.

16, 17. (a) Tanrı’nın toplumu neye ihtiyaç duyuyordu? (b) Bu ihtiyaç nasıl karşılandı? (c) Knorr birader neyi arzu ediyordu?

16 Ruhi gıdanın kaynağı Kutsal Kitaptır. 20. yüzyılın ortalarında, 1611 yılında tamamlanmış King James çevirisi en geniş çapta kullanılan İngilizce Kutsal Kitaptı. Ancak bu çevirinin dili eskiydi ve zor anlaşılıyordu. Bunun yanı sıra, Tanrı’nın ismi eski Kutsal Kitap elyazmalarında binlerce kez geçse de bu çeviride sadece birkaç yerde geçiyordu. Ayrıca bu baskıda hem bazı çeviri hataları hem de en eski elyazmalarında bulunmayan fazladan ayetler vardı. Diğer İngilizce Kutsal Kitap çevirilerinin de benzer eksikleri bulunuyordu.

17 Orijinal yazıların modern bir dille ve doğru şekilde aktarıldığı bir Kutsal Kitaba ihtiyaç vardı. Bu amaçla Kutsal Kitap Yeni Dünya Çevirisi Kurulu oluşturuldu ve kurulun yaptığı tercüme 1950 ile 1960 yılları arasında 6 cilt halinde yayımlandı. 2 Ağustos 1950’de bunlardan ilkinin çıktığını duyuran Nathan Knorr birader, o kongrede dinleyicilere şunları söyledi: “Orijinal yazıların anlamını doğru şekilde aktararak hakikati daha iyi öğrenebilmemiz için bize temel sağlayacak, aydınlanan hakikatle uyumlu ve modern dilde bir çeviriye gittikçe daha çok ihtiyaç duyuyorduk. Mesih’in öğrencilerinin orijinal yazıları kendi dönemlerinde yaşayan sıradan halk için ne kadar anlaşılırsa, ihtiyaç duyduğumuz çeviri de günümüz okuru için aynı derecede anlaşılır olmalıydı.” Knorr biraderin arzusu bu çevirinin milyonlarca kişiye ruhen yardımcı olmasıydı.

18. Hangi kararlar Kutsal Kitap çevirisini hızlandırdı?

18 1963 yılında Yunanca Kutsal Yazıların Yeni Dünya Çevirisi’nin 6 dilde daha (Almanca, Fransızca, Hollandaca, İspanyolca, İtalyanca ve Portekizce) çıkmasıyla Knorr biraderin bu arzusu büyük ölçüde gerçekleşmiş oldu. 1989’da Yehova’nın Şahitlerinin Yönetim Kurulu, dünya merkez bürosunda Kutsal Kitap çevirisine yardım edecek bir departman kurdu. 2005’ten itibaren, Gözcü Kulesi’nin yayımlandığı dillerde Kutsal Kitap çevirisine öncelik verildi. Bunun sonucunda Yeni Dünya Çevirisi şu anda tümüyle ya da kısmen 130’u aşkın dilde mevcuttur.

19. (a) 2013’te hangi tarihi olay yaşandı? (b) Gelecek makalede neyi ele alacağız?

19 Zamanla Yeni Dünya Çevirisi’nin İngilizce baskısının İngilizce dilindeki değişiklikleri yansıtacak şekilde güncellenmesi gerektiği ortaya çıktı. Watch Tower Bible and Tract Society of Pennsylvania’nın 5 Ekim 2013’te yapılan 129. yıllık toplantısı tarihi bir olaya ev sahipliği yaptı. Bu programı 31 ülkeden 1.413.676 kişi canlı olarak ya da kayıttan izledi. Yönetim Kurulundan bir birader Yeni Dünya Çevirisi’nin gözden geçirilmiş İngilizce baskısının çıktığını ilan ettiğinde izleyiciler büyük bir heyecan duydu. Teşrifatçılar gözden geçirilmiş Kutsal Kitabı dağıtırken birçok kişi gözyaşlarını tutamadı. Ayetler gözden geçirilmiş metinden okundukça, kardeşler Tanrı’nın Sözünün İngilizcede artık ne kadar anlaşılır olduğunu gördü. Sonraki makalede Yeni Dünya Çevirisi’nin hem bu baskısı hem de diğer dillere tercümesi hakkında daha çok şey öğreneceğiz.

^ p. 6 Septuagint “Yetmiş” anlamına gelir. Anlaşılan MÖ yaklaşık 300’de Mısır’da başlanan ve 150 yılda tamamlanan bu tercüme, günümüzde hâlâ çok önemli bir eserdir. Çünkü zor anlaşılan İbranice sözcüklerin ve pasajların anlamı konusunda bilginlere ışık tutar.

^ p. 8 Bazıları Matta İncilinin İbranice yazıldığı ve bu kaydın belki de yine Matta tarafından daha sonra Yunancaya tercüme edildiği görüşündedir.

^ p. 13 Yeni Dünya Çevirisi, gözden geçirilmiş İngilizce baskı, Ek A3’e; ayrıca Tüm İnsanlar İçin Bir Kitap, s. 7-9, “Kitap Varlığını Nasıl Sürdürdü?” başlıklı bölüme bakın.