İçeriğe geç

İçindekiler kısmına geç

Okul Arkadaşlarımla Ne Kadar Yakın Olmalıyım?

Okul Arkadaşlarımla Ne Kadar Yakın Olmalıyım?

Gençler Soruyor . . .

Okul Arkadaşlarımla Ne Kadar Yakın Olmalıyım?

“Okuldaki çocukların konuştukları tek konu hafta sonu birlikteyken ne kadar eğlendikleriydi. Kendimi tamamen dışlanmış hissederdim” (Özlem). *

“Bazen grupça gezen çocuklar görüyorum ve ‘Vay be, ne iyi arkadaşlar!’ diye düşünüyorum. Ben de aralarında olmak istiyorum” (Cem).

“Okulda arkadaş edinmek gibi bir problemim yoktu. Bu benim için çok kolay. Ancak benim sorunum da buydu” (Meltem).

GÜNÜN büyük kısmını okul arkadaşlarınla geçirirsin. Gün içinde onlarınkine benzer zorluklar ve engellerle karşılaşır ya da benzer başarılar elde edersin. Bazı durumlarda onlarla kendi ailenden ya da İsa’nın takipçisi kardeşlerinden daha çok ortak noktan olduğunu düşünebilirsin. Doğal olarak bu seni onlarla arkadaşlık kurmaya yöneltebilir. Peki bu yanlış mı? Tehlikeleri var mı? Konu okul arkadaşların olduğunda, onlarla ne kadar yakın olabilirsin? Sınırlarını nasıl belirleyebilirsin?

Arkadaşlara İhtiyacın Var

Herkesin iyi zamanlarda birlikte olmaktan keyif alabileceği, kötü zamanlarda güvenebileceği arkadaşlara ihtiyacı vardır. İsa’nın da dostları vardı ve onlarla birlikte olmaktan hoşlanırdı (Yuhanna 15:15). O, işkence direğinin üzerinde ölümle yüz yüze geldiğinde “[özellikle] sevdiği öğrencisi,” yakın arkadaşı Yuhanna yanındaydı (Yuhanna 19:25-27; 21:20). Senin de zor zamanlarında yanında olacak böyle dostlara ihtiyacın var. Mukaddes Kitapta yer alan bir özdeyiş şöyle der: “Dost her vakit sever; ve sıkıntı için kardeş doğmuştur” (Süleyman’ın Meselleri 17:17).

Belki böyle kafa dengi birini okulda, sınıf arkadaşlarının arasında bulduğuna inanıyorsun. Onunla bazı ortak ilgi alanlarınız olabilir ve birlikte sohbet etmekten zevk alıyor olabilirsin. O bir iman kardeşin değilse de, sana göre “kötü arkadaşlar” sınıfına girmiyor olabilir (1. Korintoslular 15:33). Kabul etmek gerekir ki Mukaddes Kitaba dayanan inancını paylaşmayan bazı gençlerin doğru ilkeleri olabilir (Romalılar 2:14, 15). Ancak bu, onlarla yakın arkadaşlık kurman gerektiği anlamına mı gelir?

İsa’nın Takipçileri Antisosyal Değildir

İsa’nın takipçilerinin, imanlarını paylaşmayan kişilerden uzak durmadıkları ortadadır. Onlar ‘bütün milletlerden insanları öğrenci olarak yetiştirme’ görevlerini yerine getirmek üzere her ırktan, her dinden ve her kültürden olan kadın ve erkeklerle konuşurlar (Matta 28:19). Komşularına, iş veya okul arkadaşlarına karşı soğuk davranmadıkları gibi antisosyal kişiler de değildirler. Tersine, İsa’nın takipçileri başkalarına yakın ilgi gösterirler.

Elçi Pavlus bu konuda harika bir örnek bıraktı. O, kendisiyle aynı inancı paylaşmasa bile “her tür insanla” nasıl konuşacağını biliyordu. Elbette Pavlus’un amacı onlarla vakit geçirmek değildi. O, bundan ziyade “her şeyi iyi haber uğruna, onu başkalarıyla paylaşmak için yapıyorum” dedi (1. Korintoslular 9:22, 23).

Sen de Pavlus’un örneğini izleyebilirsin. Yaşıtlarına sıcak davran. Onlarla iyi bir iletişim kurmanın yollarını öğren. Sınıf arkadaşlarından bazıları, sahip olduğun Mukaddes Kitaba dayalı ümidi arıyor olabilirler. İsa’nın genç bir takipçisi olan Jale’nin durumunu düşün. O ve sınıf arkadaşlarından, ödev olarak birbirleri hakkındaki yorumlarını birkaç cümleyle yazmaları istendi ve sonra herkes kendi hakkında yazılanları okudu. Jale, ona verilen notlardan birinde kendisiyle ilgili şunların yazıldığını gördü: “Her zaman çok mutlu görünüyorsun. Lütfen bize bunun nedenini anlat!”

Bu olay gösteriyor ki sınıf arkadaşlarından bazıları inancını öğrenmek istiyor olabilir. Elbette böyle kişilere dostça davranman senin için daha yararlı olacaktır. Şüphesiz bu sana inançlarını açıklama fırsatı verecektir. Sen de, sınıf arkadaşlarının görüşlerini anlatmasına fırsat ver ve onlar bunu yaparken gerçekten dinle. Yaşıtlarınla şimdiden iletişim kurma becerisini kazanmanın değeri, ileride bir işe girdiğinde ve benzer durumlarla karşılaştığında ortaya çıkacaktır. Okulda ve işyerinde sergilediğin arkadaşça tutumun, ‘Kurtarıcımız Tanrı’nın öğretimini her bakımdan süslemene’ yardımcı olacaktır (Titus 2:10).

“İman Etmeyenlerle Aynı Bağın İçine Girmeyin”

Elbette birine arkadaşça davranmakla o kişinin yakın dostu olmak arasında fark vardır. Pavlus “İman etmeyenlerle aynı bağın içine girmeyin” diye yazdı (2. Korintoslular 6:14). Birinin yakın dostu olmak için o kişiyle aynı değerleri ve hedefleri paylaşmalısın. Senin sahip olduğun Kutsal Yazılara dayalı inançlara ve standartlara bağlı olmayan biriyle böyle bir arkadaşlık yapmanın mümkün olmayacağı ortadadır. İmanını paylaşmayan bir sınıf arkadaşınla aynı bağın içine girmen, yanlış alışkanlıklar edinmene ya da yararlı alışkanlıklarını kaybetmene neden olabilir.

Meltem bunu acı bir tecrübeyle öğrendi. Cana yakın yapısı nedeniyle onun için arkadaşlık kurmak kolaydı, fakat sınır koyma konusunda zorlanıyordu. Meltem “hem kızlar hem de erkekler tarafından sevilmek hoşuma gidiyordu” diyor. “Bunun sonucunda da kendimi, bir bataklık gibi olan dünyanın dibine doğru gitgide daha derine çekilirken buldum.”

Meltem gibi sen de, imanını paylaşmayan kişilerle gereğinden fazla yakınlaştığını fark etmekte zorlanabilirsin. Bununla birlikte kiminle sadece arkadaş ve kiminle dost olacağını belirleyen sınırları net şekilde çizersen kendini acı çekmekten koruyabilirsin. Bunu nasıl yapabilirsin?

İyi Arkadaşlar Nasıl Seçilir?

Daha önce de değinildiği gibi, İsa yeryüzündeyken yakın dostluklar kurmuştu. O dostlarını dürüst bir hayat yaşayarak ve hep ruhi şeyler hakkında konuşarak edinmişti. İnsanlar onun öğretilerini ve yaşam tarzını uyguladıklarında, onunla yakınlaşıyorlardı (Yuhanna 15:14). Örneğin, dört adam İsa’nın sözlerini dinledikten sonra öylesine etkilendiler ki her şeylerini “bırakıp İsa’nın ardından gittiler.” Petrus, Andreas, Yakub ve Yuhanna isimli bu dört adam İsa’nın yakın dostları oldular (Luka 5:1-11; Matta 4:18-22).

İsa’nın söyledikleri ve yaptıkları, inançlarında ciddi olduğunu ve taviz vermeyeceğini açıkça gösteriyordu. İsa’nın kendisini ve öğretilerini kabul etmeyenler ondan ayrılıyordu ve İsa bu kişilerin peşinden koşmuyordu (Yuhanna 6:60-66).

Örneğin bir adamın samimiyeti İsa’yı derinden etkilemişti. Mukaddes Kitap “İsa adama baktı, onu sevmişti” diyor. Ancak adam İsa’nın, arkadaşlarından neler beklediğini öğrendiğinde “gitti.” İsa adamı “sevmişti”, o iyi biri gibi görünüyordu. Ancak yine de İsa arkadaşlarından bundan fazlasını bekliyordu (Markos 10:17-22; Matta 19:16-22). Peki senin için ne denebilir?

Bir sınıf arkadaşınla iyi anlaşıyor olabilirsin. Ancak kendine şunları sor: ‘Bu kişi İsa’nın emirlerini uygulamaya istekli mi? İsa’nın emrine uygun olarak tapınmamız gereken Yehova hakkında bilgi almak istiyor mu?’ (Matta 4:10). Sınıf arkadaşlarınla sohbet ettikçe ve Mukaddes Kitap standartlarını yaşamında uyguladıkça, bu soruların cevabı belli olacaktır.

İsa’nın her tür insana arkadaşça davrandığı gibi senin de sınıf arkadaşlarına iyi davranman uygundur. Ancak İsa, yakın arkadaş olarak seçtiği kişilerin gökteki Babası Yehova’yı sevdiğinden emindi. Sen de aynısını yapabilirsin. Okulda “iyi yaşayışını sürdür” ve inançların hakkında başkalarıyla nazik bir şekilde konuş. Hepsinden önemlisi, mümkün olan en iyi arkadaşları seçtiğinden emin ol (1. Petrus 2:12).

[Dipnot]

^ p. 3 Bazı isimler değiştirilmiştir.

ŞUNLARI DÜŞÜN

▪ Okuldan sonra, imanını paylaşmayan sınıf arkadaşlarınla vakit geçirmenin ne gibi tehlikeleri olabilir? Bu hikmetli bir davranış mıdır?

▪ Bu makaleyi okuduktan sonra, herhangi bir sınıf arkadaşınla gereğinden fazla yakın olduğunu düşünüyor musun? Eğer durum böyleyse bu konuda ne yapabilirsin?

[Sayfa 18’deki çerçeve/resimler]

NASIL GERÇEK DOSTLAR EDİNEBİLİRİM?

Yehova’nın Şahitleri tarafından yayımlanan bu video, Amerika Birleşik Devletleri, İtalya, Fransa ve İspanya’da yaşayan gençlerle yapılmış samimi söyleşiler de içeriyor. Bu videoyu 36 dilde elde etmeniz mümkün.

[Sayfa 18’deki resim]

Sınıf arkadaşlarından bazıları inancını merak ediyor olabilir