İçeriğe geç

İçindekiler kısmına geç

KAPAK KONUSU

Dünyayı Değiştiren Savaş

Dünyayı Değiştiren Savaş

Yüzyıl önce milyonlarca genç sıcak yuvasını bırakıp savaşa gitti. Vatanseverlik rüzgârına kapılan bu gençler büyük bir hevesle yola çıktı. 1914 yılında gönüllü bir Amerikan askeri duygularını şöyle dile getirdi: “Çok mutluyum, önümüzdeki harika günleri düşündükçe çok heyecanlanıyorum.”

Ancak çok geçmeden coşkuları hüsrana dönüştü. Hiç kimse bu büyük orduların Belçika ve Fransa’da yıllarca mücadele edeceğini tahmin edememişti. O dönemde insanlar bu savaşa “Büyük Savaş” adını verdi. Bugün ise Birinci Dünya Savaşı deniyor.

Bu savaş, kurbanlarının sayısı açısından kesinlikle çok büyüktü. Bazı tahminlere göre, yaklaşık 10 milyon insan öldü, 20 milyon insan da sakat kaldı. Savaşa neden olan hatalar da çok büyüktü. Avrupalı devlet adamları, uluslararası gerginliklerin büyüyüp küresel bir kargaşaya dönüşmesini engelleyemedi. Belki de daha önemlisi “Büyük Savaş” büyük izler bıraktı. Dünyada öyle değişikliklere neden oldu ki etkilerini hâlâ hissediyoruz.

GÜVEN SARSAN HATALAR

Birinci Dünya Savaşı yanlış tahminler sonucu patlak verdi. Bir kaynağa göre, Avrupalı liderler tıpkı dengesini kaybedip yere düşen bir uyurgezer gibi davranarak 1914’ün huzurlu yazında sonuçlarını hiç düşünmeden kararlar verdi (The Fall of the Dynasties—The Collapse of the Old Order 1905-1922).

Bir Avusturya arşidüküne düzenlenen suikast, haftalar içinde büyük Avrupa güçlerinin hepsini istemedikleri bir savaşa sürükledi. Çarpışmalar başladıktan birkaç gün sonra Alman şansölyesi, “Tüm bunlar nasıl oldu?” sorusuna üzgün bir şekilde şöyle cevap verdi: “Keşke bunu bilen biri olsaydı.”

Verdikleri hayati kararlarla savaşın yolunu hazırlayan siyasi, dini ve askeri liderlerin sonuçlar hakkında hiçbir fikirleri yoktu. Ancak çok geçmeden siperlerdeki askerler gerçeği anlamaya başladı. Devlet adamları onları yüzüstü bırakmış, din adamları onları kandırmış, generalleri onlara ihanet etmişti. Peki nasıl?

Devlet adamları onları yüzüstü bırakmış, din adamları onları kandırmış, generalleri onlara ihanet etmişti

Devlet adamları bu savaşın, yeni ve daha iyi bir dünyanın başlangıcı olacağını vaat etti. Alman şansölyesi şu duyuruyu yaptı: “Barış zamanındaki endüstrimizin meyveleri, büyük bir geçmişin mirası ve geleceğimiz için savaşıyoruz.” Amerikan başkanı Woodrow Wilson güven aşılayan bir slogan yaydı ve savaşın amacının “dünyayı demokrasi için güvenli hale getirmek” olduğunu söyledi. Britanya’da da insanlar bunun “savaşı sona erdirecek bir savaş” olacağını düşündü. Ancak hepsi yanılıyordu.

Din adamları savaşı büyük bir coşkuyla destekledi. The Columbia History of the World şöyle söylüyor: “Tanrı’nın sözünün bekçileri, savaş çığırtkanlarının başında geliyordu. Topyekûn savaş, topyekûn nefret anlamına geldi.” Din adamları nefretin alevini söndürmektense körüklediler. A History of Christianity adlı kitap “Din adamları, Hıristiyan imanını milliyetlerinden üstün tutamadılar ve çoğunluğu da bunu yapmaya isteksizdi” diyor. “Çoğu kolay yolu seçti ve Hıristiyanlığı vatanseverlikle bir tuttu. Her mezhepten Hıristiyan askerler Kurtarıcılarının ismiyle birbirlerini öldürmeye teşvik edildi.”

Generaller hızlı ve kolay bir zafer vaat etti, ancak öyle olmadı. Çok geçmeden ordular büyük bir çıkmaza girdi. Ardından milyonlarca asker bir tarihçinin deyimiyle ‘belki de insan bedeninin ve ruhunun dayandığı en zalimce sınavla’ karşı karşıya kaldı. Korkunç kayıplara aldırmayan generaller, dikenli telli barikatlara ve makineli tüfeklerin açtığı yaylım ateşine rağmen adamlarını savaşa göndermeye devam etti. Ve tüm bunların sonucunda birçok yerde asker ayaklanmaları çıktı.

Birinci Dünya Savaşı’nın toplum üzerinde nasıl bir etkisi oldu? Bir tarih kitabında bir gazinin şu sözleri yer aldı: “Bu savaş, bir neslin düşünüşünü ve karakterini mahvetti.” Aslında savaşın ardından koca imparatorluklar yok oldu. Bu feci savaş insanlık tarihindeki en kanlı yüzyılın başlangıcı oldu. Devrimler ve protestolar olağan hale geldi.

Bu savaş neden dünyayı böylesine altüst etti? Tüm bu olanlar sadece kötü bir tesadüf müydü? Cevaplar geleceğimizle ilgili ne gösterir?