İçeriğe geç

İçindekiler kısmına geç

Anne Babamı Nasıl Daha İyi Tanıyabilirim?

Anne Babamı Nasıl Daha İyi Tanıyabilirim?

Gençler Soruyor

Anne Babamı Nasıl Daha İyi Tanıyabilirim?

Melisa ve anne babası arkadaşlarıyla akşam yemeği yiyordu. Yemek sırasında büyüklerden biri Melisa’nın annesine şöyle dedi: “İnanamayacaksın, hani şu lisede çıktığın Metin var ya, önceki gün onu gördüm.”

Şok olan Melisa çatalı elinden düşürdü. Daha önce Metin’i hiç duymamıştı!

“İnanmıyorum! Anne sen babamdan önce biriyle mi çıktın? Hiç bilmiyordum!”

MELİSA gibi anne baban hakkında hiç bilmediğin bir şey duyup şaşırdığın oldu mu? Eğer olduysa, ‘onlarla ilgili bilmediğim kimbilir başka neler var!’ diye belki de merak ettin.

Anne babanı neden daha iyi tanımaya çalışmalısın? Onlar hakkında daha fazla bilgi almaktan nasıl yarar görebilirsin? Ve bunu nasıl yapabilirsin?

Daha Fazlasını Öğren

Anne babanla ilgili neden hâlâ bilmediğin şeyler olabiliyor? Bazen bunun sebebi aranızdaki mesafedir. 22 yaşında olan Murat, * “Annemle babam ayrıldığında ben sekiz yaşındaydım” diyor. “Bundan sonra babamı yılda sadece birkaç kez gördüm. Onun hakkında öğrenmek istediğim o kadar çok şey var ki!”

Anne babanla yıllardır birlikte yaşıyor olsan da büyük ihtimalle kendileri hakkındaki her şeyi sana söylememişlerdir. Çünkü, hepimiz gibi anne babamız da geçmişte yaptığı hatalardan utanıyor olabilirler (Romalılar 3:23). Ayrıca, geçmişte yaptıkları yanlışları anlatırlarsa onlara olan saygının azalacağını düşünebilir ya da senin bundan cesaret bulup daha serbest davranacağından kaygılanabilirler.

Fakat çoğu kez, anne babanın sana bir şey söylememesinin nedeni sadece konunun açılmamış olmasıdır. Cameron adındaki genç bir çocuk şöyle söylüyor: “Anne babanızla yıllardır yaşayıp da hâlâ onlar hakkında öğrenecek şeylerinizin olması çok garip!” Anne babanla ilgili daha çok şey öğrenmek üzere ilk adımı atmaya ne dersin? Bunun sana sağlayacağı yararlardan dördünü ele alalım.

1. Yarar: Anne baban muhtemelen gösterdiğin ilgiye değer verecek. Sorular soracak kadar hayatlarıyla ilgilenmen kuşkusuz onların hoşuna gidecek. Kim bilir, belki de buna karşılık onlar da sana daha duygudaş olacak ve daha duyarlı davranacaklar! (Matta 7:12).

2. Yarar: Anne babanın olaylara bakış açısıyla ilgili anlayış kazanacaksın. Örneğin, geçmişte maddi olanakları daha mı azdı? Şimdi tutumlu davranmaları bazen sana gereksiz görünse de, geçmişlerini düşündüğünde onları anlayabilirsin.

Anne babanın düşünüş tarzıyla ilgili anlayış kazanmak sana yardımcı olabilir. Burak şöyle diyor: “Anne babamın nasıl düşündüğünü öğrendiğim için, kullanacağım sözcüklerin onlarda nasıl bir etki bırakacağını söze başlamadan önce tahmin edebiliyorum” (Özdeyişler 15:23).

3. Yarar: Hayatındaki şeyleri onlara daha rahat anlatabilirsin. 18 yaşındaki Burcu, “Babama hoşlandığım çocuktan söz etme düşüncesi bile beni tedirgin ediyordu. Fakat ona açıldığım zaman, bana kendisinin nasıl ilk kez aşık olduğunu ve bunun müthiş bir duygu olduğunu söyledi. Kız arkadaşından ayrıldığı günü ve kendini ne kadar kötü hissettiğini de anlattı. Tüm bunlar ona, kendimle ilgili daha çok şey anlatmak için beni yüreklendirdi.”

4. Yarar: Ders alabilirsin: Anne babanın yaşam tecrübesi, karşılaştığın düş kırıklıkları ve zorluklarla mücadele etmene yardım edebilir. 16 yaşındaki Joshua şöyle söylüyor: “Anne babamın, büyük bir ailenin her bireyinin fiziksel, duygusal ve ruhi ihtiyaçlarıyla ayrı ayrı ilgilenmeyi nasıl başardığını öğrenmek istiyorum. Bundan alabileceğim önemli dersler olmalı.” Kutsal Kitap, “Hikmet yaşlılarda bulunmaz mı? Anlayış da uzun ömürle gelmez mi?” der (Eyüp 12:12).

İlk adımı sen at

Anne babanı daha iyi tanımak için ne yapabilirsin? Bazı önerilere bakalım.

Doğru ortamı seç. Seçtiğin ortamın her zaman özellikle bu amaç için planlanmış olması gerekmez. Doğal olarak gelişen sohbetler de yapabilirsin. Bunu, top oynarken, birlikte bir iş üzerinde çalışırken, dolaşırken ya da anne babanla arabadayken yapabilirsin. Daha önce sözünü ettiğimiz Burak, “Anne babamla yolculuk sırasında güzel sohbetlerimiz oluyor” diyor. “Tabii ki, kulaklıkla müzik dinlemek, ya da uyumak daha kolay; fakat sohbet açmanın her zaman harcadığım çabaya değdiğini gördüm.”

Sorular sor. Şunu kabul et ki, doğru ortamda bile annen durup dururken sana ilk aşkından bahsetmeyecek ya da baban kendi babasının arabasıyla yaptığı kazayı anlatmayacak. Ancak sorduğun takdirde annen ve baban bu tür şeyleri sana anlatabilir. Soracağın sorularla ilgili öneriler için  12. sayfadaki çerçeveye bakabilirsin.

Esnek ol. Çoğu kez bir sorunun üzerine laf lafı açar ve başka konulara geçilir. Böyle durumda kumandayı elinde tutmak isteyebilirsin ama bu isteğine karşı koy! Unutma ki amacın sadece bilgi toplamak değil. Asıl amacın anne babanla yakın bir bağ geliştirmek ve bunu yapmanın en iyi yollarından biri de, onların önemsediği konular hakkında konuşmaktır (Filipililer 2:4).

Anlayışlı ol. Kutsal Kitap şöyle der: “İnsanın yüreğindeki niyet derindeki sular gibidir; ayırt edici kişi onu çekip çıkarır” (Özdeyişler 20:5). Anne babanla hassas konular hakkında konuşurken, özellikle anlayışlı olman gerekir. Örneğin, babanın senin yaşlarındayken yaptığı ve onu utandıran hataları merak edebilirsin, ayrıca tekrar aynı durumda olsaydı ne yapacağını da öğrenmek isteyebilirsin. Fakat böyle bir konuya balıklama atlamaktansa söze, “Sakıncası yoksa bir şey sorabilir miyim?  . .” diye başlamak iyi olacaktır.

Nazik ve düşünceli ol. Anne baban kendileri hakkında bir şeyler anlatırken ‘dinlemeye hevesli ol, fakat konuşmakta acele etme’ (Yakup 1:19). Ne olursa olsun, anne babanın seninle paylaştığı şeyler yüzünden onlarla alay etme ve onları hor görme. “Olamaz! Bunu yaptığına inanamıyorum!” ya da, “Demek bu yüzden bana karşı bu kadar katısın!” gibi sözler onların sana açılmasını engelleyebilir. Tabii böyle özel meseleleri evin dışındakilerle de paylaşma.

Hiçbir Zaman Geç Değil!

Eğer anne babanla yaşıyorsan yukarıdaki öneriler onları daha iyi tanımana yardımcı olabilir. Peki ya onlarla yaşamıyorsan? Aynı ilkeler yardımıyla onlarla tekrar yakınlaşabilirsin. Hatta anneni ya da babanı yeterince tanımıyorsan bile onunla yakın bir ilişki kurabilirsin. Daha önce söz ettiğimiz Murat da bunu anladı. O artık kendi başına yaşıyor; yine de “Babamı geç de olsa daha iyi tanıma fırsatı buldum ve buna seviniyorum” diyor.

İster evde ister evden uzakta yaşıyor ol anne babanı tanımak için hiçbir zaman geç kalmış sayılmazsın. Bunu yapabilmek için makalede verilen önerileri denemeye ne dersin?

Başka “Gençler Soruyor” makalelerini www.watchtower.org/ype adresinde İngilizce olarak bulabilirsiniz

[Dipnot]

^ p. 9 Bazı isimler değiştirilmiştir.

ÜZERİNDE DÜŞÜN

▪ Bu makaledeki hangi konuları anne babana sormak isterdin?

▪ Anne baban hakkında daha çok şey öğrenmek kendini anlamana nasıl yardım edebilir?

[Sayfa 12’deki çerçeve/resim]

  Anne babana şu konularda sorular sor:

EVLİLİĞİ: Annemle (ya da babamla) nasıl tanıştın? Seni ilk etkileyen neydi? Evlenince nerede yaşadınız?

ÇOCUKLUĞU: Nerede doğdun? Kardeşlerinle iyi geçinir miydin? Anne baban sana karşı katı mıydı yoksa hoşgörülü müydü?

EĞİTİMİ: Okulda en başarılı olduğun ders neydi? En zayıf dersin neydi? Çok sevdiğin bir öğretmen var mıydı? O öğretmen senin için neden özeldi?

İŞİ: İlk yaptığın iş neydi? Hoşuna gidiyor muydu? Eğer bir iş seçme olanağın olsaydı neyi seçerdin?

İLGİ ALANI: Eğer dünyanın herhangi bir yerine gitme olanağın olsaydı nereye gitmek isterdin? Hangi hobini ya da yeteneğini geliştirmek isterdin?

DİNSEL GEÇMİŞİ: Kutsal Kitap bilgisini çocukken mi öğrendin? Eğer sonradan öğrendiysen Kutsal Kitapta ilk ilgini çeken ne oldu? Kutsal Kitap ilkelerini uygularken hangi zorluklarla karşılaştın?

DEĞERLERİ: İyi bir dostluğun, mutluluğun ve başarılı bir evliliğin anahtarı sence nedir? Bugüne kadar aldığın en iyi tavsiye neydi?

Bunu dene: Bu sorulardan birkaçını seç ve anne babanın cevabını tahmin etmeye çalış. Sonra soruları onlara sor ve verdikleri cevaplarla senin düşündüklerini karşılaştır.

[Sayfa 13’teki çerçeve]

ANNE BABALAR İÇİN:

Kocanız, kızınız ve bazı aile dostlarınızla akşam yemeğindesiniz. Sohbet sırasında, arkadaşınız eşinizle tanışmadan önce çıktığınız ve sonradan ayrıldığınız birisinden bahsediyor. Kızınıza bundan daha önce hiç söz etmemiştiniz. Şimdi kızınız daha fazla şey öğrenmek istiyor. Ne yapacaksınız?

Genelde, çocuğunuzun sorduğu soruya cevap vermek en iyisidir. Ne de olsa, onun size sorular sorduğu, vereceğiniz cevabı dinlediği anlarda güzel bir iletişim kurma fırsatı doğar ve bu da birçok anne babanın arzu ettiği bir şeydir.

Peki çocuğunuza geçmişinizle ilgili ne kadar şey söylemelisiniz? Doğal olarak, geçmişte yaşadığınız, sizi utandıran şeyleri söylememeyi tercih edebilirsiniz. Ancak, uygun olduğunda yaptığınız hataları ve verdiğiniz mücadeleyi çocuklarınıza anlatmak, onlara yardımcı olabilir. Acaba nasıl?

Bir örnek ele alalım. İsa’nın elçisi Pavlus bir keresinde kendiyle ilgili şöyle dedi: “Doğruyu yapmak istediğim zaman, kötülük yanı başımda bekliyor. . . Ne zavallı insanım!” (Romalılar 7:21-24). Bu sözleri Yehova Tanrı ilham etti ve bizim yararımız için Kutsal Kitaba kaydettirdi (2.  Timoteos 3:16). Bundan gerçekten yararlanmıyor muyuz? Ve Pavlus’un bu içten sözlerine hangimiz katılmıyoruz?

Benzer olarak çocuklarınızın da yapmış olduğunuz iyi seçimleri ve hataları duymaları onları size daha çok yaklaştırabilir. Elbette sizin yetiştiğiniz dönem farklıydı. Ancak zaman değişse de insanın yapısı ve Kutsal Yazılardaki ilkeler değişmez (Mezmur 119:144). Karşılaştığınız zorlukları ve nasıl onların üstesinden geldiğinizi paylaşmanız çocuklarınıza kendi sorunlarıyla uğraşırken yardım edebilir. Cameron şöyle diyor: “Anne babanın da senin karşılaştığın zorluklara benzer şeyler yaşadıklarını öğrendiğinde, onları kendine daha yakın hissedersin. Bir sonraki yaşadığın sorunda onların da böyle bir şey yaşayıp yaşamadığını merak edersin.”

Bir uyarı: Her hikâye bir öğütle bitmek zorunda değil. Çocuğunuzun anlattığınız şeyden yanlış bir sonuç çıkaracağını ya da benzer bir hata yapmakta kendini haklı göreceğini düşünüp doğal bir kaygı duyabilirsiniz. Fakat “Sakın sen böyle bir şey yapma” gibi sözlerle çocuğunuzun bu konuşmadan nasıl bir sonuç çıkarması gerektiğini özetlemektense, kısaca sizin neler hissettiğinizden söz edin. Örneğin, “Bugünkü aklım olsaydı yapmazdım, çünkü. . .” diyebilirsiniz. Böylece çocuğunuz yaşadığınız tecrübeden değerli bir ders alabilir, üstelik bir nutuk dinlediği duygusuna da kapılmaz (Efesoslular 6:⁠4).

[Sayfa 13’teki çerçeve]

“Bir keresinde anneme, kendimi okul arkadaşlarımın yanında cemaatteki kardeşlerin yanında olduğundan daha rahat hissettiğimi söyledim. Ertesi gün, masamın üzerinde annemden bir mektup vardı. Mektupta kendisinin de cemaat içinde dostluk kurma konusunda sıkıntı çektiğini yazıyordu. Bana Kutsal Kitapta söz edilen bazı imanlı kişilerin de yanlarında kendilerini yüreklendirecek kimse bulamadığını hatırlatıyordu. Aynı zamanda, yapıcı dostluklar kurmak için harcadığım çabadan ötürü beni övüyordu. Böyle bir sorunla karşılaşan tek kişi olmadığımı öğrenmek beni şaşırtmıştı. Annemin de aynı sorunu vardı ve bunu öğrendiğimde öyle mutlu oldum ki ağladım. Annemin söyledikleri beni çok teşvik etti ve doğruyu yapmak üzere güçlendirdi.” Japonya’da yaşayan 17 yaşındaki Junko.

[Sayfa 11’deki resim]

Anne babandan eski fotoğrafları ya da sakladıkları eşyaları göstermesini iste. Bu çoğu kez sıcak sohbetlere yol açabilir