İsa hizmeti sona ererken yazıcılar ve yüksek kâhinlerle ilgili gerçeği ortaya koymak için örnekler anlatmaya devam ediyordu. Onlar bu yüzden İsa’yı öldürmek istiyordu (Luka 20:19). Ancak İsa’nın onlarla ilgili söyleyecekleri bitmemişti, bir örnek daha anlattı:

“Göklerin krallığı, oğlu için düğün yapan bir krala benzer. Düğüne davetli olanları çağırmak için hizmetkârlarını gönderdi, fakat onlar gelmek istemediler” (Matta 22:2, 3). İsa örneğine ‘göklerin krallığından’ söz ederek başladı. Mantıksal olarak buradaki “kral” Yehova Tanrı olmalıydı. Peki kralın oğlu ve düğüne davet edilenler kimlerdi? Örnekte anlatılan kralın oğlunun, Yehova’nın oğlu olduğunu anlamak zor değildir. Davet edilenlerin ise göklerin krallığında Oğulla birlikte yer alacak kişiler olduğu anlaşılıyor.

İlk davetliler kimlerdi? İsa ve elçiler Krallığı ilk olarak kime duyurmuştu? Yahudilere (Matta 10:6, 7; 15:24). Bu millet MÖ 1513’te Kanun ahdini kabul ettiğinde “kâhinler krallığı” olmak üzere öncelik onlara tanınmış oldu (Çıkış 19:5-8). Ancak tam olarak ne zaman “düğüne” çağrılacaklardı? Mantıken bu daveti, İsa’nın göklerin krallığını duyurmaya başladığı MS 29 yılında almış olmalılar.

Acaba İsrailoğullarının çoğu bu davete nasıl karşılık verdi? İsa’nın söylediği gibi, “gelmek istemediler.” Din adamlarının ve insanların büyük çoğunluğu İsa’yı, Tanrı’nın atadığı kral ve Mesih olarak kabul etmedi.

Yine de İsa Yahudilere başka bir fırsat daha tanınacağını açıkladı: “[Kral] yeniden başka hizmetkârlar gönderip şöyle dedi: ‘Davetli olanlara deyin ki, “Ziyafeti hazırladım, boğaları ve besili hayvanları kestim, her şey hazır. Haydi düğüne gelin.”’ Fakat onlar aldırış etmedi ve kimi tarlasına, kimi ticaret yapmaya gitti. Diğerleri de kralın hizmetkârlarını tuttular, onları aşağılayıp dövdüler ve öldürdüler” (Matta 22:4-6). Hıristiyan cemaati kurulduktan sonra olanlar bu anlatılanlara uyuyordu. O sırada  Yahudilerin hâlâ Krallıkta yer alma fırsatı vardı, ancak çoğu bu daveti reddetti, hatta ‘kralın hizmetkârlarına’ kötü davrandılar (Elçiler 4:13-18; 7:54, 58).

Peki bu milletin başına neler gelecekti? İsa şöyle söyledi: “O zaman kral çok öfkelendi, ordularını gönderip o katilleri yok etti ve şehirlerini yaktı” (Matta 22:7). MS 70’te “şehirleri” Yeruşalim Romalılar tarafından yok edildiğinde Yahudiler bu yıkımı yaşadı.

Onların kralın davetini reddetmesi başka hiç kimsenin davet edilemeyeceği anlamına mı geliyordu? İsa böyle olmadığını örneğine devam ederek gösterdi: “[Kral] sonra hizmetkârlarına şöyle dedi: ‘Evet düğün yemeği hazır; fakat davet edilenler layık değildi. En iyisi siz şehir dışına çıkan yollara gidin, kimi bulursanız düğüne davet edin.’ Hizmetkârlar yollara çıktı ve iyi olsun kötü olsun, buldukları herkesi topladılar; düğün yerindeki sofralar doldu” (Matta 22:8-10).

Bunun gerçekleşmesi olarak Elçi Petrus daha sonra, doğuştan Yahudi olanlar ya da sonradan Yahudiliği benimseyenler dışında, diğer milletlerden insanların gerçek Hıristiyanlar olmalarına yardım edecekti. MS 36’da Romalı yüzbaşı Kornelius ve ailesi Tanrı’nın ruhunu aldı, böylece onlar İsa’nın bahsettiği göklerin krallığında yer alacak kişiler arasına girdiler (Elçiler 10:1, 34-48).

Ancak İsa düğüne gelen herkesin sonunda “kral” tarafından onaylanmayacağını şöyle gösterdi: “Kral, konuklara bakmak için geldiğinde, düğün kıyafeti giymemiş bir adam gözüne çarptı. ‘Arkadaş, düğün kıyafeti giymeden buraya nasıl girdin?’ diye sorunca adamın dili tutuldu. O zaman kral hizmetkârlarına şöyle dedi: ‘Bu adamın elini ayağını bağlayıp dışarıya, karanlığa atın. Orada ağlayacak ve acı içinde diş gıcırdatacak.’ Evet, davetliler çok, fakat seçilenler azdır” (Matta 22:11-14).

Din adamları İsa’nın söylediği her şeyin ne anlama geldiğini anlamamış olabilir. Yine de duydukları hiç hoşlarına gitmedi; kendilerini böylesine utandıran kişiden kurtulmaya artık daha da kararlıydılar.